1876
Sıkı bir maceracı, usta bir yazar: Jack
London
Macera sever misiniz? Ya da bilinmedik uzak ülkelere dair öyküler dinlemeyi? Okumayı da seviyorsanız Jack London'u tanıyorsunuz demektir.
Alaska'nın
sonsuz beyazlığında dolanan altın avcıları, Güney Pasifik'in egzotik adaları,
okyanusta günlerce kara yüzü görmeyen denizcilerin maceraları, büyük kentlerin
varoşlarındaki sefil hayat, alkolle mücadele onun en çok yazdığı konular. 50'den
fazla roman ve öykü kitabı, yüzlerce makale ve binlerce mektup yazmış üretken
bir yazar.
Sadece bir yazar da değil. Pek çok işe girip çıkmış, hayatını zaman zaman bileğinin gücüyle kazanmış birisi. San Fransisko'da inci, Alaska'da altın peşinde koşmuş; pek çok kez okyanus ötesi gemi yolculuğu yapmış - ve de yol boyunca herhangi bir gemici gibi çalışmış; düşlerindeki çiftliği kurmuş ve onu geliştirirken hayata veda etmiş bir işkolik. Hem toplumda eşitliğin peşinde koşmuş bir sosyalist, hem de ürünlerinin hakkını kimseye yedirmeyen ve kendini tanıtmayı iyi bilen sıkı bir kapitalist...
Evet,
bu alışılmadık yazar işte bugün doğdu. Annesi Flora varlıklı bir aileden gelen
ve kendini astrolojiye, fala kaptırmış uçuk bir kadındı. Babasının ise ABD'de
astrolojinin kurucularından sayılan William Chaney olduğu tahmin edilir. Çünkü
evlilik dışı bir ilişkiden doğmuştu. Çocukluğunda John Griffith ismini taşıyordu.
Flora hamileyken, Wiliam sevgilisinin elinde-avucunda ne varsa tüketip ortadan kaybolmuştu. Jack'in doğduğu yılın sonunda Flora bir iç savaş gazisi olan John London ile evlendi. Ancak annesi de hastalıklı bir tip olduğu için, Jack'i eski bir köle olan dadısı büyüttü.
Çocukluğu
ve gençliği, onu denize bağlayan Batı Kıyısı'nda geçti. Ortaokuldan sonra okulu
bıraktı, ama kendini yetiştirmeyi bırakmadı. Tam bir kitap ve kütüphane kurduydu.
Bu arada adını Jack olarak değiştirdi. Beş yıllık bir aradan sonra, 19 yaşında
liseye döndü. Liseden sonra Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'ne de başladı.
Ama o zamana dek limanda ve fabrikalarda amelelik yapmış, inci kaçakçılığına karışmış, Pasifik seferi yapan gemilerde miço olmuş, mevsimlik işçilerin arasında ülkenin pek çok yerini dolaşmış biri olarak üniversiteyi çok sıkıcı ve ruhsuz buldu. Altı ay dayandığı üniversiteyi "hevesten yoksun aklın gönülsüz arayışları"nın sürdüğü bir yer olarak tanımladı.
Bu
sıralarda Jack London "Oaklandlı sosyalist çocuk" olarak da ün saldı. Çalışan
kesimin arasında edindiği deneyimler ve okudukları, keskin zekası ve ifade
yeteneğiyle birleşince sosyalizmin ateşli bir savunucusu olmuştu. Köşebaşlarında,
meydanlarda çektiği nutuklar çok beğeniliyordu. Birkaç kez Sosyalist Parti'den
belediye başkanı adayı olduysa da seçilemedi.
Yine aynı
sıralarda okumanın yanısıra yazmaya da merak sardı. Durmaksızın öyküler,
fıkralar, şiirler yazıp yayıncılara yolluyor, ama sürekli reddediliyordu.
1897'de Alaska'da altın peşine düştü. Altın bulamadı ama, eserlerinde ustalıkla
kullanacağı pek çok deneyim ve öyküyle geri döndü. 1899'da büyük bir dergiyle
anlaşarak düzenli olarak hikayelerini yayınlatmaya başladı.

Öyküleri
yayınlanmaya başladıktan sonra hayatı boyunca, ne olursa olsun günde en az
bin kelime yazmayı adet edindi. Bu sıkı disiplini sayesinde de bu denli üretken
olabildi. Kısa sürede tanındı. "Halkla ilişkiler" (yani PR) işini çok iyi
kullandı. Sinema endüstrisinin geleceğini gören ve romanlarının filme alınmasını
sağlayan ilk edebiyatçılardandı.
1900'de Bess Maddern ile ilk evliliğini yaptı. Ama bu bir mantık evliliğiydi. Beş yıl sürdü. Joan ve Bess adında iki kızı oldu. Bess ile evliyken tanıştığı ve "can yoldaşım" dediği Charmian Kitteridge ile 1905'te evlendi. Charmian sıkı bir can yoldaşıydı. Birlikte, bugün pek yaygın olan aile tipi gezi teknelerinin ilk örneği olan Snark'ı yaptırıp 1907'de Hawaii'ye yelken açtılar, 1905'ten başlayarak koskoca bir çiftlik kurdular. Charmian üç de kitap yazdı.

Ay Vadisi'ndeki Güzel Çiftlik London'un en büyük düşüydü. Burası bir tür sosyalist ütopya olarak tasarlanmıştı. Eyaletteki ilk beton silolar ve modern domuz ağılları buradaydı. Ama başarısız girişimleri başarılılardan daha az değildi. En acısı da planlarını en ince ayrıntısına dek tasarladıkları Kurt İni dedikleri büyük evin, inşaatının bitmesine bir kaç gün kala yanıp kül olmasıydı.
London
22 Kasım 1916'da, yani daha kırk yaşındayken böbrek yetmezliğinden öldü. Geride
bıraktığı çiftlik bugün Kaliforniya eyaletinin tarihi parklarından birisi.
Kitaplarıysa onlarca dile çevrildi, bazı ülkelerde ABD'dekinden çok daha fazla
okundu. Daha da uzun zaman okunacak... Ve pek çok yazar, onun yaptıklarının onda
birini yapabilmek için can atacak...
Dilimizdeki belli-başlı kitaplarının konularına göre bir listesi aşağıda:
|
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bilim Kurgu/Fantastik |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kızıl Veba |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yıldızlar Korsanı |
||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kıyametten Sonra |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Siyasi |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Demir Ökçe |
Uçurum İnsanları |
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Doğu Yakası |
Halk Avcısı |
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Açlar Ordusu |
Ay Vadisi |
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Alın Teri |
Dönek |
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Altta Kalanlar |
Midas'ın Müritleri |
|||||||||||||||||||||||||||||||
|
Meksikalı Devrimci |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||